Franchising serimizin ikinci yazısı iş fikri sahiplerini ilgilendiriyor. İş fikrinizin sizin kendi kutsalınız olduğunu dikkate alarak yatırımcılar için cazip hale gelmesi ve  tercih edilir bir yatırım olmasına neden olacak başlıklara bugün değinelim.
 
Bir iş fikri sahibine kendi markasını oluşturmak ve bu markayı yatırımcılarla franchising sisteminde buluşturmak için bazı önerilerimiz olacak.
 
Unutmayalım ki marka kullanıcısı içindir ve tercih edilmesi için akılda kalması gerekir. Tüketici davranışlarında tüketimi oluşturan ihtiyaç - dürtü tercihi yaptıran güdü ve algıdır. Algı ise duygusal ve bilinçsel bir durumun sonucu oluşur. Markanızın tercih edilebilmesi için akılda kalacak ve duygusal bir bağ kuracak noktayı hedefleyin.

Akılda kalmak için görsel ve işitsel duyular öne çıkarılmalıdır. Müzikle oluşturulmuş anahtar kelimeler ve slogan, marka logosunda kullanılan renklerin tüketicideki anlamı akılda kalmak için önemlidir. Duygusal bağ kurmak için markanıza bir hikaye yükleyin. Markanızın ortaya çıkışı, markalaşması ve büyüme politkalarının bütünsel bir hikayeyi oluşturmasına özen gösterin. Kültürel değerlerimiz bu hikayede kilit öneme sahiptir. Tüketici kendini ifade eden ya da tüketimde kendine yer bulduğu markanın hikayesini kendisiyle özdeşleştirecektir.

Markanızın bir hikayesi olsun ve kurumsal kimliği bu hikayeyi temsil etsin, renkleriyle, tasarımıyla, detaylarıyla.

Yatırımcı ilgisini çeken bir noktayı hissettiğinde iki nedenden size ulaşacaktır. Salt yatırım amaçlı markanın uygulayıcısı olmak ya da markanın hizmet süreçlerinde markayı gerçekleştirmek amacıyla uygulayıcı olmak. Her iki durumda da yatırım miktarı, ödeme şekli (finansman alternatifleri sağlayabilmek her zaman avantaj sağlayacaktır), ortalama geri ödeme süresi (iyimser ve kötümser gelir-gider senaryoları) net biçimde ortaya konabilmelidir. Bu bilgilere ek olarak yatırımcı imtiyaz hakkına ortak olacağı bu yapıda kendine sağlanacak destekleri bilmek ister. Bu destekler yönetsel boyutta olan konu başlıklarıdır.

Franchising süreçlerinin en çok sıkıntıya girdiği nokta işte bu yönetsel destek ve sistemin yönetsel mimarisidir. Unutmayın ki görsel iz bırakmak sözlü iletişimin etkisinden daha büyük olacaktır. Bu yüzden sisteminizi derli toplu anlatan marka hikayesinin de konu edileceği bir tanıtım dokümanı yatırımcıya sunulmalıdır. Bu sunu daha sonra değerlendirme aşamasında sistemin nasıl iyi tasarlandığına ve yatırımcısına hazır hale getirildiğine ışık tutacaktır.

Yönetim sistemlerinin detaylarına ilerleyen yazılarımızda değineceğiz. Markanın gücünün bu sistemin bütünlüğü, istikrarı ve sürdürülebilirliği ile doğrudan ve önemli ölçüde ilgisi vardır.

Yönetim sistemleri sisteme dahil olan iş ortaklarınızın sorunsuz bu ekosistemde varlığını sürdürmesini sağlarken yapının büyümesini ve güçlenmesini sağlayacak reklam çalışmaları tüketicinin markayı tercih etmesini destekleyecek ve kendi sistemiyle kendi büyümesini tetikleyen bir iş fikriniz çoktan büyümeye başlamış olacaktır.

Markanın en büyük dayanağı tüketicisine ulaşabilmesidir. Hem zihnine hem de kalbine.

İş fikriniz zihinlerde ve gönüllerde yerini ayırsın…

 Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere

 
Senem Kılıç

Bilgisayar Mühendisi, Marka Yönetim Danışmanı