BLOG
ALIŞVERİŞİN SANAL HALİ: GELECEĞİN MAĞAZALARI
21 Temmuz

ALIŞVERİŞİN SANAL HALİ: GELECEĞİN MAĞAZALARI


Amerika’da başlayan ve tüm dünyayı saran ekonomik krizin etkileri başta Avrupa olmak üzere hala tüm dünya genelinde devam ediyor. Özellikle üreticiler üzerindeki maliyet baskısı ve bunun ürün ile tüketicinin buluştuğu perakende sektörüne yansıması tüketimi de derindene etkiliyor. Yükselen çalışan faaliyetleri de bunun üstüne eklenince kriz kendi kendini durmadan üreten bir hal alıyor. Ayrıca tüm bunların yanı sıra gelişen teknoloji ve bunun insan hayatına yansıması da hem üretim hem de tüketim alışkanlıklarımızı değiştiriyor.

Yüksek üretim giderlerine Endüstri 4.0 ile birlikte üretim dünyamıza giren otomasyon sistemleri ve akıllı makinelerle robotlar büyük ölçüde çare olacakmış gibi görünmekte. Şimdiden ucuz işçi maliyeti için 1980’lerde Uzakdoğu’ya giden bir çok dünya devi akıllı fabrikalarda üretim yapmak için doğduğu topraklara geri dönmeye başladı. Tüm dünya bu kadar hızlı değişirken alışveriş alışkanlıklarımızın da değişmesi elbette kaçınılmaz.

Bu değişim en derinden alışveriş merkezlerini etkilemeye başladı bile. Son yıllarda insanların kullanmaya başladığı internetten alışveriş kısa e-alışveriş büyük alışveriş merkezlerini bile etkiler durumda. Geçtiğimiz yıl Avrupa topluluğunda e-alışverişteki artış çift haneli rakamlara ulaşırken mağazalardan yapılan alışverişte ise düşüş göründü. Bu değişimi yönlendiren en büyük etken ise tahmin edeceğiniz üzere bilgi teknolojileri.

Türkiye’de de durum çok farklı görünmüyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, e-ticaret pazarının büyüklüğü bir önceki yıla göre yüzde 35 artış gösterdi. İnternet üzerinden alışveriş yapan bireylerin 2014 Nisan ile 2015 Mart aylarını kapsayan 12 aylık dönemde yüzde 57.4’ü giyim ve spor malzemesi, yüzde 27’si seyahat bileti, araç kiralama vb, yüzde 25.5’i ev eşyası, yüzde 22.4’ü elektronik araçlar yüzde 18.4’ü ise kitap , dergi, gazete aldı. Sanal mağazalarda satış yapan site sayısı ise 15 bini geçti. 2010 yılında yalnızca yüzde 15 olan oranın 6 yıl içinde yüzde 100’den fazla arttığı belirtiliyor. Bu da yalnızca kıyafet değil, yiyecek-içeceğe kadar tüm sektörlerin nasıl bir değişimde olduğunu gözler önüne seriyor.

Peki bunun nedeni ne ve ne tür gelişmeleri beraberinde getirecek? İlk olarak e-ticaret alıcılara mekandan ve zamandan özgürlük getirerek günün her saati her yerde alışveriş yapma imkanı sağlıyor. Artık koltukta televizyonunuzun önünde uzanırken aradığınız bir pantolunu 2 dakika içinde sepetinize ekleyip alma şansınız var. İsterseniz otobüste, vapurda ya da arabanın yan koltuğunda da bunu gerçekleştirebilirsiniz. Belki de işte kısa bir arada bu yola gidebilirsiniz. Sosyal medya sizi her türlü yenilikten en kısa zamanda haberdar ederken bulut ile çok geniş bir içeriğe sahipsiniz. Böyle olunca da, günümüz iş dünyasında yoğun çalışan ve bir yerden bir yere giderken büyük kent trafiğinde zaman öldürmek istemeyen alıcılar, istedikleri ürüne internet üzerinden ulaşmayı tercih ediyor. Geliştirilen uygulamalar ile internet alışverişinin her geçen gün daha güvenli olması ve beğenmediğimiz takdirde bir kargoyla sorgusuz sualsiz geri iade edebilme şansımız da internetten alışverişi cazip hale getiriyor. Diğer bir yandan ise büyük kentler dışında yaşayan geniş kitlelerin kentlerindeki mağazalarda bulamadıkları markaları ve ürünleri kolaylıkla temin edebilmeleri. Bir önemli etken ise satışta aracının çıkması ile ürünü daha ucuza temin edebilmeniz ki, alışveriş mağazalarını da en fazla zorlayan konulardan biri bu.

Konuyla ilgili yapılan araştırmalar e-alışveriş ile alıcıların araştırma yeteneklerinin arttığını da ispatlıyor. Özellikle bir ürün almadan uzun araştırmada bulunan kadınlar için e-alışveriş aynı zamanda mağaza gezmek gibi bir hobi oldu. Bir ayakkabı için günde en fazla birkaç mağaza dolaşabilirken, internet sayesine çok sayıda mağazayı çok kısa zamanda gezebiliyor, ürünleri ve fiyatlarını karşılaştırabiliyorsunuz. Planlanmış yakın gelecekte ise etkileşimli bilgisayar ekranları sayesinde alışveriş merkezlerinde soyunma odasına gitmeden istediğiniz elbiseyi üzerinizde test edebilecek, rengini seçebilecek, etek veya pantolon boyunu ise ölçü almadan yaptırabileceksiniz.

Sanal mağazaların bildiğimiz klasik mağazalara olan bu üstünlüklerini gören uzmanlar şimdi sanal mağazalarda alışverişi nasıl canlandıracaklarını düşünme aşamasındalar. Çünkü gelişen teknoloji mağazacılığı git gide öldürürken, klasik rekabet sistemleri de mağazacılık sektörüne sadece ve sadece e-ticarete yönelme şansı bırakıyor. Bu da geleceğin sanal mğaazacılıkta yani e-alışverişte olduğunu gösteriyor. Durum böyle olunca da her yere dikilen dev AVM’lerin gelecekte ne işe yarayacağı da ayrı bir soru işareti ile olarak karşımıza geliyor.

Özetlemek gerekirse geliştirilen yeni sanal uygulamalar ve sistemler ile alışveriş hızla dijital platforma doğru kayıyor ve önümüzdeki yakın bir gelecekte alışık olduğumuz mağazacılık sisteminin büyük ölçüde son bulacağını gösteriyor. Ayakta kalacaklar ise spesifik butik ürünlerin küçük mağazalardan hayatlarına devam edecekleri ve bir yandan da internet satışı yapacaklara benziyor. Elbette prsetij için mağazalarını tutmaya devam edecek markalar olacak ve yüzyüze satış devam edecektir. Ancak bu geleceğin dijital ortamda olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
SenemKılıç

1978 Denizli doğumluyum. Ege Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği eğitimimi tamamladım. Dokuz Eylül Üniversitesi Sayısal Yöntemler Yüksek Lisansı Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Ana bilim dalında "X,Y Kuşağının İstihdam Politikaları" üzerine doktora eğitimi tez aşamasında devam etmekteyim...

Bana Ulaşın