BLOG
Gelin hep birlikte.
01 Ocak

Gelin hep birlikte.

Gündemi her alanda yoğun bir yılı bıraktık. Ekonomisiyle, siyasetiyle komşu krizlerimizle, talihsiz iş kazalarıyla, trajikomik güncel gelişmelerle gündemimiz dolmuşken yeni yıla yeni umutları taşımak zorundayız.

İster iş yaşantımız ister kişisel yaşantımız her ortamda gündemi meşgul eden konuları konuşmaktan kaçamadığımızı düşünürsek gelin hep birlikte yeni yılı tasarlayalım.

Toplumdaki her fikre açık bir siyaset dünyası olsun. Gençler düşüncelerini özgürce söyleyebilsin. Gençler söylerken adap edebe dikkat etsin siyasetçiler de kızmasın eleştiriler bizimdir diyebilsin.

Genç siyasetçiler istiyoruz. Bilimsel çalışmaları, toplumsal olaylara indirgeyebilecek, etkili iletişim kanalını kullanan bunu egosuz, iş birlikçi anlayışla dinamik biçimde yapan gençler.

Ormanı, ağacı, yeşili seviyoruz bunu duymaya da kalmadı anlamayan da kalmasın.

Din, inanç, yaşam biçimi bunları kişinin kendisine bırakalım cemaat de hükümet de ve adını yeni öğrendiğimiz topluluklar da inanca sahip çıkmayı topluma devretsin diğer inançlar da toplumsal saygıyı hak ediyor. Toplumun kendi savunma sistemi zaten neyi kabullenmek isterse onu kabullenir. Algıyı yönetmek bir yere kadar işe yarar günün sonunda vicdan neyi isterse o olur. Gazetelerde komplo teorileri okumaktan gerçeklik algımızı yitirdik.

Dil, din, ırk, mezhep kavramları bu ülke varolduğu günden beri ayrıştırılır ama yeni yetişen nesil için bütünsellik her şeyden daha önemli.  Dili için rengi için ayrışan bir ülke değil ortak paydaşlar bulunmuş kaynaştırılan topluluklar görebilelim. Gün gelecek bu gençler güçlenecek nerede ve kimlerle olacakları önemli.
 
Cinsiyetçi yaklaşım da pozitif ayrımcılık da istemiyoruz. Eşitlik eşitliktir. Bunun adını pozitif ayrımcılık koyduğunuzda zaten eşit olmadığını baştan kabullenmiş oluyorsunuz. Gücü yeten gücü yettiği yere kadar mücadeleye devam etsin. Ama inanıyoruz ki bir topluluğa kadın eli değdi mi özen ve düzen artar.

Çocuk gelinler, kadına dayak, şiddet, uyuşturucuyla mücadele, evimize kadar giren internet güvenlik açığı riskleri bitecek noktaya gelsin sadece kamu kuruluşlarına bu görevi vermek anlamsız toplum olarak da sahip çıkabilelim.

Adalet sistemine ve hukuk yapımıza güvenmek istiyoruz. Bu sene en çok güven duygumuz yıpratıldı toplum olarak birbirimize güvenebilmek istiyoruz.

Ötekileştirilmemiş düşünce, ötekileştirilmemiş siyaset,  ne denildiğine bakmadan kimden geldiğine bakan ön yargılı zihniyet yerini ortak akla güvenecek özgüvende düşünce yapısına bıraksın.

İnsandan daha önemli ne olabilir? Para kazanmak için insan canını hiçe sayan iş sahiplerinin ortada bile görünmesini istemiyoruz. Bütün işverenler önce iş güvenliği öğrensin.

Bilinçli nesil yetiştirebilmek için çocuklarımıza etiği öğretelim am (Vira Stratejik Ortaklık)a önce toplum olarak bize etik anlatılsın. Nedir etik?

Gelişmişlik algısını sadece ekonomiye değil toplumsal refahın ve mutluluğun sağlandığı detay başlıklara da indirebilelim. Bebek ölümlerinde rekor kıran ülke olmak istemiyoruz.

Gelişmişlik algısını sadece ekonomiye giriş yapan sıcak paraya bağlı tutmadan ülkeden yayılan teknolojik fikirlerin üretime dönüşebilmiş sonuçlarına çevirelim.  Bu başlıklar varsa bile biz olumsuz başlıklardan gündemi tüketen bir toplum olmaya alıştık gazetelerde, basında daha çok duyalım ki motivasyonumuz artsın.

Adı girişimcilik, kuluçka, inovasyon, ar-ge vs kullanılan ve Türkiye’nin her yerine parça parça yayılmış ve bu parçaların birbiriyle iş birliği değil yarış halinde olduğu bir kavram karmaşası yerine birilerinin gelip kim ne biliyorsa ortak bir yapıda buluşturulduğu profesyonel yapılar istiyoruz.

Sürekli değişmek zorunda kalmayan bir eğitim sistemi istiyoruz ve bu sistemin de kesinlikle Türkiye’nin değer dinamiklerine uygun sistem unsurlarını içermesini istiyoruz. Başka ülkelerden alınmış uygulanmış değil kendimize özgü başlıkları içeren. Ezberci yerine sorgulayan ve üretmeye teşvik eden proje odaklı. Not kaygısından arınmış farklılığa odaklanmış.

Güzel İzmir’im için de bir dilekte bulunmadan bitirmeyeyim. Hükümet belediye kavgası bitmiş, yabancı gelmesin az olsun bizim olsun yerine halihazırdaki İzmir liderlerinin kendi başarılarına güvenip herkese İzmir’i açabileceği yatırımları çekebileceği bir düşünce yapısı istiyoruz. Tatillerin cumaya çekildiği, İzmir’in gelecekte tatil için gelinen sahil kenti olmakla birlikte teknoloji, ticaret ve hakettiği liman kentinin iş cazibesine yansıdığı bir ekonomik güce kavuştuğu yer olmasını arzu ediyoruz. Bitmeyen ulaşım çilesinin bitmesi en büyük arzumuzJ
 

Umut etmeye devam edelim herkes için bu güzel vatan bütün güzellikleri barındırdığı bir cennet olmaya devam etsin.

Yeni yılda barış, huzur, sağlık, ekonomik güç, başarı sizlerle olsun….

Saygılarımla

 
Senem Kılıç

Bilgisayar Mühendisi, Yönetim Danışmanı

SenemKılıç

1978 Denizli doğumluyum. Ege Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği eğitimimi tamamladım. Dokuz Eylül Üniversitesi Sayısal Yöntemler Yüksek Lisansı Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Ana bilim dalında "X,Y Kuşağının İstihdam Politikaları" üzerine doktora eğitimi tez aşamasında devam etmekteyim...

Bana Ulaşın