2011 yılının ilk 3 aylık döneminde GSYH(milli gelir) yüzde 11.0 oranında büyüdü.
Bu büyümenin arkasında ithalat artışı var.

Yılın ilk 3 ayında dış ticaret açığı 18.6 milyar dolar, cari açık(ülkenin döviz açığı) 21.8 milyar dolar idi.
2011 yılının ilk 3 ayındaki harcamalara bakıldığında Milli gelirimiz 100 birim iken öze tüketim 73.1, devlet tüketimi 9.7, sabit sermaye harcamaları 26.4; toplamda 109.2 bundan stok giderlerini çıkarttığımızda kalan rakama bakıldığında ilk 3 ayda 100 birim gelirimiz varken 109.2 civarında harcama yapmışız.

TÜİK  tarafından açıklanan verilere göre 3 ayda milli gelirimizin dolar karşılığı 180.6 milyar dolardır. Aynı dönemde cari açık 21.8 milyar dolar. Demek ki milli gelirin yaklaşık yüzde 12 si kaynak olarak dışarıdan gelmiş.
 
İşte ithalata dayalı büyüme denen olay  budur.
 
Peki bu dışarıdan gelen kaynağı kim nasıl harcıyor?
 
Halkımız yılın ilk 3 ayında 100 olan milli gelirin yüzde 73.1 'ini tüketmiş. Bir yıl önceye göre hane halkı tüketim artışı yüzde 12  civarında. Ekonomi yüzde 11 büyürken, yaratılan gelirin yüzde 73.1'ini tüketen hane halkının  tüketimi  yüzde 12 oranında artınca ortaya tasarruf açığı çıkıyor.
2011 yılının ilk 3 ayında tarım yüzde 3.6 büyüdü. Fakat tarımın milli gelir içindeki payı sadece yüzde 3.9 oranında.

Esas olan imalat sanayi. Milli gelir içindeki dağılımı yüzde 26 civarında. İmalat sanayi büyürken peşinden ticaret, ulaştırma ve mali aracı kurumları da sürüklüyor.  Ticaretin yüzde 14, ulaştırmanın yüzde 15, mali aracı kuruluşların yüzde 12 civarında milli gelir içinde ağırlığı mevcut. 
İlk 3 ayda sanayinin peşinden giden ticaret yüzde 17, ulaştırma yüzde 12, mali aracı kuruluşlar yüzde 9 büyüdü.
 
İthalata dayalı büyüme devam ediyor.

Dün TÜİK tarafından mayıs ayı dış ticaret rakamları açıklandı. İthalat 21 milyar dolar, ihracat 10.9 milyar dolar. Dış ticaret açığı 10.1 milyar dolar.
 
Demek ki yılın ilk 5 ayında ithalata bağlı büyüme devam ediyor.

Üretimde ithal girdiyi azaltıp, yerli hammadde aramalı kullanımının artması ile dış ticaret ve cari açığı azaltacak içerikte bir ekonomik modelin  KOBİ'lerin de üretim kabiliyetlerini ve rekabet güçlerini arttıracak içerikli reformlarla desteklenmesi gerekiyor.  "İthal ikamesi" politikalarının devreye sokulacağı açıklamaları umarız kısa zamanda sonuçlarını gösterir.

Senem Kılıç

Bilgisayar Mühendisi, Yönetim Danışmanı